Acemi Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hoşgeldiniz, Misafir.
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970
Toplam Mesajınız: 1


 

AnasayfaBasketbol'un Tarihçesi EmptyLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Basketbol'un Tarihçesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
By_Admin
Admin
Admin
By_Admin


Mesaj Sayısı : 652
Yaş : 30
Tuttuğu Takım : Basketbol'un Tarihçesi 1447
Ruh Hali : Basketbol'un Tarihçesi 5272
Cinsiyet : Basketbol'un Tarihçesi Male1011
Kayıt tarihi : 02/07/08

Basketbol'un Tarihçesi Empty
MesajKonu: Basketbol'un Tarihçesi   Basketbol'un Tarihçesi Icon_minitimePaz Tem. 06, 2008 11:57 am

Basketbol, basket (sepet) ball, (top) kelimelerinin
birleşimi ve Türkçe’ye çevirisi ile “sepet topu” anlamını taşıyor.
Sepet Topu, yani basketbol, bulucusu veya orta çıkaranı olan Dr James
Naismith tarafından isimlendirilmiş.

Bugün tüm dünyada milyonlarca insanı peşinden sürükleyen en önemli ve
en büyük spor dallarından biri olan basketbolun tarihi aslında çok uzun
yıllar öncesine, hatta 1890’lı yallardaki icadından da öncesine
dayanıyor. Kristof Colomb’un Amerika’yı keşfinden önce Güney
Amerika’nın yerlilerinden olan “Mayas” kabilesi arasında da basketbola
çok benzeyen “Tlahiotenie” adıyla bir oyun oynandığı ve bu
Tlahiotenie’nin Mayas kabilesinin milli oyunu olduğu tespit edilmiş.
Basketbolun anavatanı, ortaya çıkışı ve yaygınlığı göz önünde
bulundurulduğunda Amerika olarak kabul edilse de “basketbolun babası”
diyebileceğimiz ve basketbolun mucidi olarak kabul edilen Dr.James
Naismith, aslen bir Kanada’lı. Uzun yıllar Amerika’da spor eğitmenliği
yapan Naismith’in, Mayas kabilesenin oynadığı Tlahiotenie oyunundan
esinlenerek “sepet topu” oyununu ortaya çıkardığı düşünülmekte.

MAYAS KABİLESİNDE OYUN TARZI BİRAZ FARKLI
Güney Amerika’da yerleşik Mayas kabilesi ile ilgili günümüze gelen
kalıntılardan edinilen bilgilere göre, bu sportif kabilede basketbol
biraz daha farklı tarzda veya daha çok fiziki güce dayalı oynandığı
söylenebilir. Bugünkü Basketbol oyun alanının en az 5 misli büyüklükte
bir sahada mermerden yapılmış duvarlar üzerine yerden yaklaşık 4 metre
yüksekliğe yere paralel değil, dik olarak sabitlenmiş ve yarım metre
çapındaki çemberlerle oynanan Tlahiotenie oyunu bugünkü basketbol
sporundan daha zor şartları içinde barındırıyormuş.

MAYAS’LAR MERMER ÇEMBERE,
NAISMITH SEPETE ATMIŞ TOPU.
Mayas kabilesinin Tlahiotenie oyunundan esinlediği düşünülen Dr. James
Naismith, Amerika’nın Sprinfield eyaletinde beden eğitimi öğretmenliği
yaparken uzun yıllardır hayalinde yaşattığı bu sportif oyuna son
şeklini verir. Spor Salonunun karşılıklı duvarlarına asılan tahtadan
yapılma sepetlere topu sokma esasına dayalı olan bu oyun, ilk olarak
atlet ve beyzbolculara iyi bir kış antrenmanı olarak tasarlanır. Duvara
asılı sepetlere topu atma hedefinden dolayı da Naismith oyununa “sepet
topu” anlamına gelen basketbol’u seçer.

KISA SÜREDE TÜM AMERİKA’YA YAYILDI
FRANSA’DA BEĞENİLMEDİ.
1892 yılında Springfield eyaletinde doğan basketbol sporu kısa sürede
Amerika’nın dört bir yanına yayılır ve iki sene içinde Amerika’daki
okulların başlıca spor dallarının arasına girer. Liselerde ve
Üniversitelerde gençler tarafından oldukça yoğun ilgi gören basketbol
semtlerdeki jimnastik salonlarına kadar girerek taraftar kitlesini daha
da arttırır. Amerika’lılar tarafından çok sevilen basketbol için en
önemli adım ise 1897 yılında atılır. Ülkelerinde yeni doğan bu spor
için milli bir şampiyona organize eden Amerika’lılar böylece bu sporun
kıtada daha da yaygınlaşmasını sağlar. Basketbol, doğumunun henüz
birinci yılını doldurmadan ise bu kez Avrupa’ya sıçrar. Futbolun da
yeni yeni oynanmaya başladığı Avrupa’daki ilk basketbol deneyimi
Fransa’da yaşanır.. Paris’de bir spor salonunda deneme amaçlı oynanan
maçta basketbolu beğenmeyen ve sevmeyen Avrupa’lılar bu spor dalını
çabuk unutarak tarihe gömerler. Amerika’nın bu yeni spor dalını diğer
dünya ülkelerine sergilemeleri ise 1904 yılında olur. Bu yıl da
düzenlenen St Louis Olimpiyat oyunlarında basketbola gayri resmi olarak
yer veren Amerika’lılar kulüp takımları arasında düzenledikleri
maçlarla basketbolu diğer ülkelere de tanıtırlar. Bu olimpiyat
oyunlarından sonra ise Amerika’nın en büyük salonlardından biri olan
New York’taki Madison Square Garden kapılarını basketbola açar.

AVRUPA’LILARIN BEĞENMEDİĞİ BASKETBOL
UZAKDOĞU’DA HASTALIK OLDU
1904 yılında Amerika’da yapılan Olimpiyat oyunlarına uzaklık nedeniyle
çok fazla ülke katılmasa da Basketbol’un şöhreti uzakdoğu’ya kadar
yayılır. 1913 yılında ilk kez düzenlenen bir basketbol turnuvasında
Filipin birinci olurken, Çin’de ikinciliği alır. Avrupa’da ise
basketbolun sevilmesi askerler aracılığı ile olur. Birinci Dünya
Savaşında sık sık diğer ülkelerin askerleri ile basketbol maçları yapan
Amerika’lı askerler bu sporun Avrupa’da sevilmesinde başrolü oynarlar.
Bunun sonucu olarak 1919 yılında Paris’te İngiltere, Almanya, Fransa,
İtalya ve Amerika’lı askerlerin katılımıyla ilk kez basketbolda uluslar
arası bir turnuva düzenlenir. Amerika’nın kazandığı bu turnuvayı 1922
yılında yine Fransa’da düzenlenen ilk uluslar arası bayan basketbol
turnuvası izler.

VE FİBA KURULUYOR.
Atlet ve Beyzbolcuların kış antrenmanı için geliştirilen ancak kısa
sürede geniş bir çevrede sevilerek uygulanan Basketbol’da uluslar arası
bir federasyon ihtiyacı 1932 yılında giderilir. Arjantin, Çekoslavakya,
İtalya, Letonya, Portekiz,Rolanya ve İsviçre bir araya gelerek Uluslar
arası Basketbol Federasyonu FIBA’yı kurar ve ilk başkanlığa da
İsviçre’li Leon Bouffard getirilir. Fiba’nın kuruluşunun ardından ise
ilk Avrupa Şampiyonası 1935 yılında Cenevre’de düzenlenir ve
birinciliği Letonya, ikinciliği İspanya, üçüncülüğü ise Çekoslavakya
kazanır.

İLK OLİMPİYATLAR VE İLK DÜNYA ŞAMPİYONASI
Daha önce Amerika’lıların 1904 St Louis Olimpiyatlarında gayri resmi
olarak olimpiyatlara koyduğu basketbol branşı, bu kez 1936 yılında
resmi olarak olimpiyat oyunlarında yer alarak olimpik spor ünvanına
sahip olur. Berlin’de düzenlenen olimpiyat oyunlarına her ne kadar
damgasını Adolf Hitler ve Amerika’lı atlet Jesse Owens vursa da
Basketbol ilk kez yer aldığı olimpiyat oyunlarında taraftar kitlesini
biraz daha arttırır. Bu tarihten itibaren olimpiyat sporu ünvanını alan
Basketbol ilk Dünya Şampiyonasını düzenlemek için 1950 yılına kadar
beklemek zorunda kalır. Araya giren ikinci dünya savaşı ile diğer spor
branşlarında olduğu gibi gerileme yaşayan Basketbolda, dünya savaşından
sonra ilk Dünya Şampiyonasını Arjantin’de düzenliyordu. Buenos Aires’de
organize edilir ve ilk dünya şampiyonu ünvanını final maçında Fransa’yı
66-41 mağlup eden Arjantin alır.

VE TÜRKİYE’DE BASKETBOL
Amerika’da başlayarak yavaş yavaş tüm dünyaya yayılan basketbol
ateşinin ülkemize gelmesi ise çok geçmeden olur. Amerikalılar 1904
yılında St.Louis Olimpiyatlarında gayri resmi olarak düzenledikleri
basketbol turnuvası ile bu sporu dünyaya tanıtmaya çalışırken,
Türkiye’de ilk basketbol müsabakası aynı tarihte İstanbul Robert Koleji
Spor Salonunda oynanır. Robert Koleji Beden Eğitimi öğretmeninin
girişimleri ile yapılan basketbol müsabakaları bu öğretmenin ülkesine
dönmesi sonucu 1911 yılına kadar raflara kalkar. Bu tarihte Galatasaray
Lisesinde Beden Eğitimi Öğretmeni olan Ahmet Robenson tarafından
yeniden canlandırılan basketbol, bir maçta tüm oyuncuların sakatlanması
ile yeniden hem kalplerden hem salonlardan ırak kalır.

İLK BASKETBOL FAALİYETİ FENERBAHÇE’DE
Bugüne kadar gelen kayıtlara göre kulüp bazında basketbol çalışmaları
yapan ilk kulüp Fenerbahçe’dir. 1907 yılında kurulan Fenerbahçe kulübü
basketbol şubesini de 1913 yılında açar. 1920 yılında yapılan
girişimler sonucunda daha bilinçli oynanmaya başlayan basketbolda ilk
ciddi karşılaşma 1921 yılında Cağaloğlu Öğretmen Lisesi Bahçesinde
Amerika ile Türkiye arasında oynandı ve Amerika’lılar bu maçı 18-14
kazandı.

İSTANBUL LİGİ KURULUYOR
Türkiye’de de önemli bir taraftar kitleine sahip olan basketbol’un ilk
lig müsabakaları 1927 yılında başlar. İstanbul Basketbol Mıntıkası
takımının kurulması ve bu takımın öncülüğünde düzenlenen İstanbul Ligi
Kurtuluş, İstanbul Maccabi, Barkhoba, Beyoğluspor, Protkeba ve İtalyan
Kartal takımlarından oluşur ve Maccabi takımının rakiplerine mutlak bir
üstünlüğü vardır. 1933 yılında kurulan Türk Spor Kurumu öncülüğünde
resmi müsabakalar oynanmaya başlar ve ilk yıllar Galatasaray takımının
üstünlüğünde geçer.

İLK TÜRKİYE ŞAMPİYONASI ve İLK DEPLASMANLI LİG
Sadece illerde lig birinciliği statüsünde oynanan Basketbol 1946
yılında o zamanki adıyla Spor Oyunları Federasyonu Başkanlığına
getirilen Vedat Abut tarafından Türkiye Şampiyonasına çevrilir.
İstanbul, İzmir ve Ankara takımlarının katılımı ile düzenlenen ilk
şampiyonada Beykoz ilk Türkiye Şampiyonu olarak tarihe geçer. 1966
yılında ise Türk basketbolu yeni bir çehreye kavuşur. Faik Gökay
Başkanlığındaki Basketbol Federasyonu tarafından hazırlanan bir
talimatla ilk kez Deplasmanlı Basketbol ligi uygulanmaya başlar ve
Alınordu Deplasmanlı ligin ilk şampiyonu olur.

KUTU: BASKETBOLUN İLK KURALLARI
1892 yılında Dr.James Naismith tarafından bulunan basketbol oyununun
ilk kuralları da bu yıllarda yazılır. İşte 1937 yılına kadar yürürlükte
kalan basketbolun kurallarından bazı maddeler.
1 - Oyun 7 kişilik iki takım arasında oynanır.
2 – Oyun sırasında yapılan sayılara 3, faul atışından yapılan sayılara 2 puan verilir.
3 – Top herhangi bir yöne iki elle ya da tek elle atılır.
4 – Top yere bir ya da iki elle vurulur, yumrukla vurulmaz.
5 – Oyuncu topla koşamaz, Topu yakaladığı noktadan atmak zorundadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acemiforum.yetkin-forum.com
 
Basketbol'un Tarihçesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Acemi Forum :: ==>Spor Dünyası :: Basketbol-
Buraya geçin: